Amerika’da bir şirket kurmak, birçok girişimci için yalnızca ticari bir adım değil, aynı zamanda uzun vadeli bir göçmenlik stratejisidir. Ancak çoğu kişinin düşündüğünün aksine, şirket kurmak tek başına yatırımcı vizesi (E-2, EB-5 vb.) almak için yeterli değildir. ABD hükümeti, yatırımcı vizesi türlerinde yalnızca “gerçek yatırım” ve “aktif ticaret” yapan, ülke ekonomisine katkı sağlayan girişimleri değerlendirir. Bu nedenle, şirketinizin kurulmuş olması elbette önemli bir başlangıçtır; ancak bu durum tek başına size vize hakkı kazandırmaz. Başarılı bir vize süreci için şirketin aktif olarak ticaret yapması, istihdam oluşturması ve finansal sürdürülebilirliğini kanıtlaması gerekir.
Yatırımcı vizesine giden süreç, işinizi büyütmeniz, vergilerinizi düzenli ödemeniz ve istihdam yaratmanız gibi unsurlara dayanır. Örneğin, ABD’de bir LLC kurduktan sonra düzenli satışlar yapmak, banka hesaplarını aktif biçimde kullanmak ve yıllık raporlarınızı zamanında beyan etmek güvenilir bir ticari geçmiş oluşturur. Bu geçmiş, vize başvurusu sırasında göçmenlik birimlerinin dikkat ettiği en kritik unsurlardan biridir. Aynı zamanda işletmenizin finansal hareketlerinin belgelenebilir olması ve iş planınızın sürdürülebilir bir temele oturması da oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, Amerika’da şirket kurmak bir vize değil, bir fırsat kapısıdır. İlk aşamada yatırımcı vizesi almak mümkün değildir; ancak sabırla inşa edilen bir iş geçmişi, düzenli finansal yönetim ve sürdürülebilir ticari faaliyetler sizi bu hedefe adım adım yaklaştırır. ABD’de yatırımcı vizesi almanın temelinde yalnızca bir şirket kurmak değil, o şirketi aktif, kârlı ve güvenilir bir işletmeye dönüştürmek yatar. Başarılı bir iş planı, düzenli vergi ödemeleri ve artan ticaret hacmi, uzun vadede yatırımcı vizesine giden en sağlam yoldur.

